top of page

KOTOR, KARADAĞ: KÖRFEZDE CENNETTEN BİR KÖŞE

Güncelleme tarihi: 15 Tem


Kotor kalesinden Kotor Körfezi manzarası
Kotor, Temmuz-2022

Karadağ’da gezebileceğiniz ve hatta bizce vizesiz olarak gezebileceğiniz en güzel yer Kotor. Boka körfezi, Adriyatik denizindeki koylardan biri. Kotor da Boka Körfezi’nin etrafına kurulmuş eşsiz bir Orta Çağ kenti. Yıllarca Venediklilerin hükmü altında kalmış. Sessiz, sakin, İtalyan esintileri bulabileceğiniz bir yer. İmkanınız varsa, buraya bizce en az 3-4 gün ayırın, çünkü gerçekten buna değer.

İnternette arattığınızda, konuştuğu dili Karadağca diye çıkıyor ama esasen Sırpça. 1900lerin Yugoslavya toprakları buralar. Yugoslavya’nın dağılması ile, Sırbistan-Karadağ birliği kurulmuş, 2006 yılında ise, Karadağ, Sırbistan'dan ayrılarak bağımsızlığını ilan etmiş. Avrupa Birliği’ne girmek isteyen bu Balkan ülkesi için, 2025 tarihinde AB üyesi olacağı konuşuluyor. Bu sebeple, bu yolda bir çok adım atıyorlar. Para birimi Euro kullanılıyor. Eskiden kara sınırında çok sıkı kontroller yapılmazken, bugünlerde daha detaylı inceleme yapıyorlar. AB üyesi olmadan, gidip bir görün isteriz. Ziraa, Türkiye’den çok sayıda insanı, gerek turist gerekse göçmen olarak ağırlıyor. Sebebi ise, Karadağ, kendi ülkesinde iş kurana veya ev alana vatandaşlık veriyor. AB vatandaşı olma hayali ile, Türkiye’den çok fazla sayıda insanın buraya göç ettiğini öğrendik.

İşte, Kotor, bu genç ülkenin en güzel şehri. Denizin dibinden bir anda yükselen sarp dağlar, günün her saati, özellikle gün batımında kalemle çizilmiş gibi eşsiz bir manzara sunuyor bizlere.

Yazının içinde, gezilecek yapıların hem Karadağca, hem Türkçe hem de İngilizce isimlerini vermeye çalıştım. Karadagca isimlerini özellikle verme sebebim, Google Maps’ten bu bölgeyi telefonunuza indirirseniz, internetiniz olmadığında da çevrimdışı olarak, gideceğiniz yere tarifi kolayca alabilirsiniz.


Haydi gelin şimdi bu Orta Çağ kentine birlikte göz atalım.


Keyifli okumalar,


Kotor’a nasıl ulaşalım?

Kotor’a ulaşmak için, birçok farklı yol var. Podgorica yada Tivat havalimanına gelip, otobüs yada araba kiralayarak ulaşmak bir seçenek. Ancak, Tivat’a İstanbul’dan aktarmasız uçuş ne yazık ki henüz yok (Yıl 2022).

Tivat Havalimanından Kotor’a yaklaşık 8 km. Ancak, uçak aktarması ile Tivat’a ulaşmak çok mantıklı değil, çünkü en kısa 4-5 saat sürüyor.

Podgorica havalimanı ile arasında yaklaşık 90 km mesafe var. Bu tercihte, şu senaryo mantıklı olabilir, önce Budva’yı ziyaret edip, belki bir gece Budva’da konaklayıp, buradan Kotor’a geçebilirsiniz.

Bizim tercih ettiğimiz yol daha farklıydı. Biz öncesinde Tiran havalimanına (Arnavutluk) indik, Tiran’da 3 gün konaklayıp, karayolu ile önce Budva, sonra Kotor’a geldik. Bu yol ile Tiran’dan Budva’ya otobüs ile 6-7 saat sürüyor. Çoğu kişinin tercih etmeyeceği bir rota bu, ancak biz Arnavutluk-Karadağ seyahatimiz için böyle bir rota izledik.


Bir Öneri: Bu online bilet sitesi bir Karadağ firması. Tüm otobüs tercihleriniz için bu siteyi kullanabilirsiniz. Otogarda, bizdeki gibi her firma için ayrı ofis yok (dolayısıyla gezip, fiyat teklifi almıyorsunuz). Tek bir vezne var, gitmek istediğiniz yere ve saate göre boş olan yere bilet kesiyorlar, ya da bizim gibi busticket4.me sitesinden aldığınız biletin çıktısını gösterip, devam ediyorsunuz.

Biz Budva’dan Kotor’a geçerken, otobüs biletimizi bu siteden aldık, biletimizin çıktısı ile Budva terminaline gittik ve ilgili otobüse yönlendirdiler. Budva-Kotor arası otobüs ile 45 dk sürüyor, Temmuz 2022 için kişi başı fiyat 2.60 Euro.

Bilmeniz gereken, Karadağ’da otobüs terminali kullacaksanız, (Kotor’a gelirken veya Kotor’dan başka bir şehre giderken) ayakbastı parası kişi başı 1 euro alıyorlar. Bu ücret, bilet ücretinizden ve bagaj için ödediğiniz ücretten tamamen farklı bir ücret. alıyorlar. Evet, bagaj için de ekstra 1 Euro ödüyorsunuz şoföre :)


Kotor’da şehiriçi ulaşımı nasıl sağlayalım?

Araba kiralamak her zaman bir seçenek. Ancak, burada bizim bildiğimiz, toplu taşıma ile ulaşım yolunu anlatacağım.

Kotor’da, tramvay, metro gibi bir ulaşım ağı yok. Sadece minibüsleri var. Şu bilgi işinize yarayacaktır. Kotor, U şeklinde bir körfezin etrafına kurulmuş bir yerleşim birimi. Dar bir sahil yolu var. Minibüsler, körfezin bir ucundaki Tivat’tan ve körfezin diğer ucundaki Herceg Novi’den saatte bir kalkıyor. Minibüsler körfezin etrafında ring yapıyor. Bu nedenlerle gideceğiniz yöne giden yolun kenarında bir durakta beklerseniz, Perast’a da, Tivat’a da, Dobrota’ya da giden bir araç bulursunuz. Duraklarda durak isimleri, otobüs saatleri herhangi bir şey yazmadığı için, sinir bozucu olabiliyor. Hatta bazen durak olmayan yerlerde de durabiliyorlar.

Örneğin, Tivat’a gitmek için, Kotor Stari Grad bölgesine yakın, alışveriş merkezi olan Kamelija’nın 100 metre ötesinde sahil yolundan geçen, önünde Blue Line yazan minibüslere binerek, kişi başı 2 euro ücret karşılığında 45-50 dk gibi bir sürede ulaşılabilir.


Nerde kalalım?

Kotor’u gezmeye geldiğinizde Dobrota da kalmak mantıklı bir seçenek. Çünkü, buradaki oteller, merkeze göre çok daha uygun fiyatlı. Dobrota, Kotor merkeze yakın bir sahil kasabası. Otellerin, evlerin, apartların denize ve dağa bakan odaları mevcut. Denize bakan odaları bir tık daha pahalı olsa da, buraya kadar gelmişken, denize bakan, balkonlu bir odada kalmak, çok keyifli olacaktır. Biz nasılsa gezmeye geldik, nasılsa yatmadan yatmaya otele gireceğiz demeyin, akşam yorgunluğunu bir kahve ile balkonda böyle bir deniz manzarasında atmanın tadını kolay kolay her yerde bulamazsınız.

Bir not olarak, bazı otellerin, kendilerine ait denize girebileceğiniz yerleri mevcut.


Ne yiyelim?

Öncelikle dünya mutfakları konusunda yetkili bir kurum olmadığımızı dile getirmek isterim :) Ancak, şunu gönül rahatlıyla dile getirebilirim ki, Akdeniz ülkesi insanları olarak, Karadağ mutfağını siz de seversiniz diye düşünüyorum. Zira burası, İtalyan, Balkan, Türk ve Macar mutfağını bir arada bulabileceğiniz güzide bir yer. Burada mutlaka denenmesi gereken 3 şey bizce, deniz mahsülleri, pizza-makarna ikilisi ve Burek. Burek dediğimiz bizdeki kol böreğinin nerdeyse birebir aynısı. Gelmişken yensin. Dedik ya, yabancı yerler değil Balkanlar, bizden birileri. Mutfakları da, bu sebeple bizim Akdeniz mutfağımıza oldukça yakın. Fiyat konusuna gelirsek, biz Dobrota'da güzel bir Risotto ve pizzaya 10-15 Euro arası bir ücret ödedik. Fiyatları makul düzeyde. Burek için de fiyat vermemiz gerekirse, take-away olarak 1-2 Euro gibi bir ücrete alabilirsiniz.


Karadağ'ın meşhur Burek'i
Karadağ'ın meşhur Burek'i
Kotor Gezilecek Yerler - Kotor Gezi Rehberi

(1.GÜN)

1. Kotor Kalesi (Castle of San Giovanni)

Bu kaleyi birinci sırada yazmamın sebebi, Kotor’u gezmeye geldiğiniz zaman, günün ilk işi buraya tırmanmak olmalı. Sebebi, kaleye çıkmak için, 1300-1350 basamak civarı tırmanmak gerekiyor. Sağlığınız merdiven çıkmaya elverişliyse, ilk yapmanız gereken şey, sabahın erken saatinde Stari Grad (eski şehir) bölgesine gidin, eski şehrin içinden kaleye bağlanan merdivenleri tırmanmaya başlayın. Merdivenlerin başlangıç noktasını aşağıdaki resimde görebilirsiniz. Fotoğrafı ekliyorum, çünkü biz bu yoldan girdiğimizde acaba doğru yere mi gidiyoruz diye bir süre sorguladık :)

Merdivenlerin başlangıç noktasında turnike var. Girişler, 08:00’dan sonra başlıyor ve kişi başı 8 Euro ücreti var.

İpucu: Görevli 08:00’da geliyor. Sabah 08:00’dan önce buraya gelirseniz, turnikeden atlatıp, ücret ödemeden tırmanışa başlayabilirsiniz. Merak etmeyin bunu yapan tek siz olmayacaksınız. Biz sabah 07:15’te oradaydık ve yalnız değildik, hatta o saatte kaleden dönenler bile vardı. Sabah erkenden çıkmanın tek avantajı, giriş ücreti ödememek değil, aynı zamanda hava serin olduğu için, daha rahat tırmanış yapabilirsiniz. Tatilde erkenden uyanmayı reddedenlerdenseniz, akşamüstü tırmanın ve gün batımını izleyin. Bu keyfi her yerde bulamazsınız.

Yanınıza yeterli su alın, yukarda tesis yok, su satan insanlar var ancak pahalı. 1300 küsür merdiven gözünüzü korkutmasın, yavaş yavaş çıkılıyor. Bazen kucağında bebeği ile, bazen 8-10 yaşlarındaki çocuklarıyla tırmanan insanları gördük.

Gücünüz yetmezse yolun yarısında kilise (Church of Our Lady of Remedy) var. Kiliseye kadar tırmanıp, körfez manzarasını buradan da izleyebilirsiniz. Ancak, dayanıp, kaleye kadar vardığınızda, sizi şahane bir körfez manzarası bekliyor olacak.

Biz yavaş yavaş tırmanıp, fotoğraf için zaman harcamamıza rağmen, çıkıp inmemiz için iki buçuk saat yeterli oldu. Sonrasında eski şehri (Stari Grad) gezebilirsiniz. Yorgunluğunuzu, eski şehirdeki Konoba denilen geleneksel küçük aile restoranlarında bir şeyler yiyip içerek çıkarabilirsiniz.



2. Stari Grad (Eski şehir/ Old Town)

Bizim gibi, sabahtan kaleye tırmanmayı tercih ettiyseniz, aşağıya indiğiniz yerde Stari Grad bölgesini gezebilirsiniz. Zaten merdivenler sizi direkt bu bölgeye geri indirecek.

Stari Grad bölgesi, UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alır. 15-17 yy.'lar arasında Venediklilerin hakimiyetinde kalmış, surlarla çevrilmiş olduğundan dolayı yıllar boyu işgallere karşı iyi korunmuş, tam bir Orta Çağ şehridir. Dar, taştan sokakları ile Venediklilerin mimari izlerilerini taşıyor.

Stari Grad bölgesinin 3 tane giriş kapısı var. Biri, deniz tarafına bakan Deniz Kapısı (Ing: Sea Gate, Karadagca: Vrata od Mora) veya Batı kapısı (Karadagca: Zapadna vrat) da deniyor, diğeri, Skurda Nehri üzerinden bir köprüyle bağlanan Kuzey Kapısı, sonuncusu ise otobüs terminali tarafında yer alan Güney Kapısı. Deniz kapısının girişinde bir yazı dikkatimizi çekiyor. 1555 yılından kalma bu yazıda, ‘Bizim olmayanı istemeyiz, bizim olanı da başkasına vermeyiz’ yazıyor. Bu kapı, bölgeye giriş için kullanılan en büyük kapıymış.


Kotor eski şehir deniz kapısı. Kotor old town sea gate. Stari Grad Vrata od Mora

Stari Grad’a ne kadar zaman ayıralım derseniz, bizce 1 tam gün ayırın, Konoba denilen geleneksel restoranlarında yemek yiyin. Ancak burası yarım günde de rahatlıkla gezilebilecek bir yer. Zaten öğleden önceniz kaleye tırmanıp inmekle geçecektir. Burada yer alan yapıları alt başlık altında inceleyeceğiz.



2.1. Silah Meydanı ve Saat Kulesi (Square of Arms & Clock Tower / Trg od oružja)

Silah Meydanı, Kotor’daki ana ve en büyük şehir meydanıdır. Çok sayıda mağaza, banka, kafe, fırın ve pastanenin yanı sıra birçok önemli kültürel-tarihi anıta ev sahipliği yapmaktadır. Adı, burada mühimmatın yapıldığı ve depolandığı Venedik zamanlarından geliyor. Bu meydanda görebileceğiniz önemli yapılar, sırasıyla;

-Saat kulesi, 17. yüzyılda inşa edilmiştir. Kısmen Barok tarzında, kuzey ve doğu cepheleri ise Gotik tarzda inşa edilmiş bir yapıdır.

-Rektörün Sarayı (Karadağca: Kneževa (Providurova) palata) 17. yüzyılda inşa edilmiş bir yapıdır. Şu anda lüks Hotel Cattaro'nun bir parçasıdır.

-Napolyon'un Tiyatrosu (Karadağca: Napoleonovo pozorište) Balkanlar'da inşaa edilen ilk tiyatrolardan biridir ve 19. yüzyılın sonlarına kadar bu şekilde kullanılmıştır. Binanın kendisi 17. yüzyılda inşa edilmiş ve 1810'da tiyatroya dönüştürülmüştür. 20. yüzyılda Belediye Binası olarak işlev görmüş ve bugün Hotel Cattaro'nun resepsiyonuna ev sahipliği yapmaktadır.


2.2.Pima Sarayı (Palata Pima)

Saray dediğimize bakmayın, 1001 odalı saraylardan değil burası. Yeşil panjurları, dekoratif oymalarla süslenmiş geniş taş terası, kemerli sütunları ile Rönesans tarzında yapılmış, Kotor’un tanınmış ailelerinden Pima ailesine aitmiş burası. Yeşil pencereleriyle gördüğünüz anda tanıyacağınız bu sarayın orjinali depremde yıkılmış ve 17.yy’da tekrar inşaa edilmiş. Ana kapının üstünde duran iki melek, hanedan ailesine ait bir arma tutuyor. Pima Sarayı’nın tam karşısında Buca Sarayı’nı görebilirsiniz.

Pima Sarayı’nı solumuza alarak yürümeye devam ederseniz, karşınıza meşhur simge yapı, St. Tryphon Cathedral (Kotor Katedrali) çıkıyor.


Pima sarayı (Palata Pima)
2.3. Kotor Katedrali (St. Tryphon Cathedral)

Şehrin simge yapısına varıyoruz. Öğreniyoruz ki, buranın hikayesi şuymuş; Şehrin koruyucusu olan Aziz Tryphon, İstanbul’da yaşamış ve vefat etmiş önemli bir kişi. Ölümünden sonra kemiklerinin kalıntıları ise, Venedikliler tarafından Bizans’tan alınmaya gidilmiş. Geri dönüş yolunda çıkan fırtına ile, kendilerini Kotor’a atmışlar. Dinmeyen fırtına yüzünden, azizin kemiklerini burada bırakmaya karar vermişler. Bunun üzerine katedral, 1166 yılında Aziz Tryphon'un onuruna inşa ediliyor. İçerisinde halen Aziz Tryphon (Sveti Tripun)’un kemikleri sergilendiği için kutsal kabul edilen bir yer konumunda. Giriş ücreti 2 Euro. İçeriyi gezdikten sonra eğer dilerseniz katedralin kulesine de çıkabilir ve eski şehri tepeden seyredebilirsiniz.


Kotor Katedrali (St. Tryphon Cathedral)
2.4. Sveti Luka Kilisesi (Church of Sveti Luka)

Bu kilise önce Katolik kilisesi olarak inşaa edilmiş, akabinde Katolik ve Ortodokslar birlikte kullanmış ve sonrasında tamamen Ortodoks kilisesi haline gelmiş. Bu sebeple, Hırvat ve Sırp ilişkilerinin simgesi olarak yer alıyor. Kilise St Lucas Meydanı’nda yer alıyor.


Sveti Luka Kilisesi (Church of Sveti Luka)
2.5. St. Nikola Kilisesi

Sveti Luka Kilisesi’nin hemen çaprazında yer alan St. Nikola Kilisesi’de yine St. Luka Meydanı’nında yer alan ünlü yapılardan biri. Burası Bizans stiline sahip bir Sırp Ortodoks Kilisesi ve aynı zamanda en fazla ziyaret alan yapılardan biri.


St. Nikola Kilisesi

2.6. Kampana Kulesi (Kampana Tower)

Biz Stari Grad’ı gezdikten sonra en son, Kampana Kulesi’ne çıktık. Skuda Nehri’nin yanında surlarda görebileceğiniz bu enine geniş olan kule nehrin körfezle birleştiği yere inşaa edilmiş olmasından ötürü stratejik bir noktada yer alıyor. Buradan sonra Skuda Nehri’nin üzerindeki Kuzey kapısından çıkarak, Stari Grad bölgesinden ayrılabilirsiniz.

Kampana Kulesi (Kampana Tower)

(2.GÜN)

3. Perast

Burası Kotor merkeze 20 dk uzaklıkta, yarım günde gezilebilecek küçük bir köy. Kotor merkezi gezdiğimiz 1.günden sonra, 2. Gün rotamız Perast ve Dobrota’yı ziyaret etmek oluyor. Bizim vaktimiz kalmadı ama buradan devam ederek, Herceg Novi’yi de görmenizi öneririz. Perast’a gitmek için, sahil yolunun karşı tarafında beklerseniz, Blue Line yazan minibüslerle 1 Euro gibi bir ücrete ulaşabilirsiniz.


Şuraya tıklayarak, Perast’ta neler vardır ve nasıl bir yerdir konusunda detaylı bilgi bulabilirsiniz.




4. Dobrota

Kotor merkeze yaklaşık 4 km olan bu yer, oldukça sakin. Çok güzel bir sahili var. Kotor’da konaklama için, Dobrota’da bulunan otelleri tercih etmeniz daha mantıklı olabilir, çünkü fiyatları merkeze göre daha uygun. Dobrota’da bir yer tecih ederseniz, otogardan merkeze, 5-7 Euro arası bir ücrete taksiyle otelinize ulaşım sağlayabilirsiniz. Dobrota, Perast ile Kotor merkezin ortasında kalan bir yerleşim birimi. Bu sebeple, hem Kotor merkeze, hem Perast’a tek minibüs ile ulaşım sağlayabilirsiniz. Dobrota’dan merkeze minibüs ile ulaşım kişi başı 1.5 Euro, taksiyle de 4-5 Euro arası. Hem maddi açıdan hem de daha sakin bir yer olması nedeniyle bizce Dobrota konaklama için tercih edilebilir.


Dobrota deniz kıyısındaki tekneler

Bir akşam yemeğinde, gün batımında burada bulunan Konoba’larda güzel bir yemek yemenizi tavsiye ederiz. Sadece güzel yemekleri değil, güzel manzarası ve şov yaptığı gün batımıyla, bütün yılın stresini unutturacaktır eminim. Konoba Portun ve Konoba Bonaco, buranın meşhur Konoba’ları (geleneksel aile restoranları), bizden söylemesi. Meşhur dediğime bakmayın, bizdeki meşhur işletmeler gibi maaşı bıraktırmaz :)


Dobrota deniz kenarında gün batımı

(3.GÜN)

5. Tivat: Gözümüz gönlümüz lüks görsün

Sizce Körfez’de gizli kalmış böyle bir cenneti, zenginler hiç bırakır mı? Lüksü sevenleri Porto Montenegro’ya alalım. Tivat’a gitmek için, Kotor Stari Grad bölgesine yakın, alışveriş merkezi olan Kamelija’nın 100 metre ötesinde sahil yolundan geçen, önünde Blue Line yazan minübüslere binerek, kişi başı 2 Euro ücret karşılığında 45-50 dk gibi bir sürede ulaşılabilir. Alışveriş merkezinin fotoğrafı aşağıda. Fotoğrafın çekildiği noktada bir durak bulunuyor. Sahil tarafında bekleyebilirsiniz.


Tivata giden otobüse binilen durak

5.1 Porto Montenegro

Burada bulunan Porto Montenegro, Kanadalı milyardar Peter Munk tarafından yaptırılmış, lüks mega-yat marinası. Lüks yatlar, dünyaca ünlü markalar, elit restoranlar ve rezidanslar bulunuyor. Öyle ki bir marina düşünün, meydana saati Rolex olsun. Ağlamıyorum, gözüme zenginlik kaçtı :’). Vaktiniz varsa, görebilirsiniz ancak 2-3 günlük gezinize özellikle sıkıştırmanıza bizce gerek yok.




Porto Montenegro’nın girişinde bir de müze bulunuyor.




5.2. Donja Lastva

Yine Tivat’ta bulunan ve bize emekli tatil yeri havası veren bir sahil köyü. Tivattayım, Porto Montegro’yu gezdim, bitti başka bir yerde göreyim dediğinizde gidin. Ama bence burası bir Erdek. Yani tatil için gidersin de tamamen sakin bir yer istersen gidersin. Vaktiniz varsa, sahilinde bir yürüyüş eminim iyi gelecektir.


Don Lastva

5.3 St Roko Kilisesi

Donja Lastva’da sahil kıyısında bulunan şirin bir kilise.



Meltem, biz sporcuyuz, Kotor’da bize uygun ne var?

Siz de doğasever ve sporla ilgilenen biriyseniz, aslında Kotor’da sizi tatmin edecek pek çok seçenek mevcut. Dediğim gibi, Kotor’un doğası o kadar güzel ki, Perast’ta, Dobrota’da koşuya çıkabilir, bisikletle turlayabilirsiniz. Örneğin, Perast Dobrota arası 12 km’lik, bisiklete uygun güzel bir rota.

Boka Körfezi nam-ı değer Kotor Körfezi’nin suyu çok güzel. Eğer yüzmeyi seviyorsanız, Dobrota ve Perast’ta denize girebileceğiniz plajlar mevcut. Dobrota özelinde konuşuyorum, buradaki otellerin önlerinde denize girebileceğiniz yerler var. Tabi burda denize girmek biraz tercih meselesi. Öyle kumluk, geniş plajlar beklemeyin. İnsanlar kıyıdan denize atlayıveriyorlar. O yüzden herkes için uygun olamayabilir. Yine de imkanınız var ise, Adriyatik’in serin sularına kendinizi atın. Sonuçta, insan hayatında kaç kere Adriyatik’te yüzer ki…


Trekking severler için, alternatif bir tırmanış rotasını buraya iliştiriyorum. Old Town’da bulunan Kampana Kulesi’nin önünden akan Scuda Nehri’ni takip ederek, Old Town’a giriş için Kuzey Kapısı’na doğru gidin. Az daha ilerlerseniz, nehrin sonuna varacaksınız. Buradan patika yolu kullanarak yaklaşık yaklaşık 8-10 saat süren bir yürüyüşün sonunda Top Of The Old Kotor Fort Trail denilen, Kotor'da dahil olmak üzere bütün Boka Körfezi’ni tepeden gören, nefes kesici manzaralar sunan zirveye ulaşabilirsiniz. Tabi bu rotayı kullanmak isterseniz, bir gününüzü sadece bu rotaya ayırmalısınız. Bizim gibi 3 gününü Kotor’a ayırmış yolcular için, bu rota çok uygun olmayabilir. Ama daha uzun kalacaksanız ve sporcuysanız, bu rota sizin için eşsiz bir deneyim olacaktır. Aşağıdaki fotoğrafta kaleden gözüken karşıdaki zigzaglı rota, bahsettiğim trekking rotası.


Kotor trekking rotası

Son sözler: Karadağ’ın insanları genel olarak çok yavaş, çok rahat. Hayat çok telaşesiz akıyor. Otobüs minibüs sistemleri yok. Ama genel olarak şu bilgi işinize yarayacaktır. Minibüsler, Körfezin etrafında ring yapıyor. Bu nedenlerle gideceğiniz yöne giden yolun kenarında bir durakta beklerseniz, Perasta da, Tivata da, Dobrota’ya da giden bir araç bulursunuz. Minibüsler sık değil, saat başı geçiyor. Bu sebeple toplu taşıma tercih etmek istemeyebilirsiniz. Tercih ederseniz de, saatlerini de şoföre ya da kaldığınız otelde birine sorabilirsiniz, sizi yönlendireceklerdir.

Kotor’un simgesi, kedilerdir 😻 Sokaklarda hiç bir Avrupa şehrinde göremeyeceğiniz kadar kedi var. Birçok hediyelik eşya kedi figürlü satılıyor. Hatta o kadar benimsemişler ki, şehirde bir kedi müzesi dahi bulunuyor :)


Umuyorum, yazı aydınlatıcı olmuştur. Şimdiden iyi seyahatler dilerim :)


0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comentarios


bottom of page