SAMOS, YUNANİSTAN: ANADOLU'DAN BİR PARÇA
- Meltemliyollar
- 1 Ara 2024
- 13 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 5 Ara 2024

Merhabalar efendim. Büyük bir zevkle, yeni bir seyahat rehberi ile karşınızdayız. Bu seferki rotamız neresi dersek, çok uzak olmayan bir yere, komşuya geçiyoruz. Samos'a, diğer bir ismi ile Sisam'a.
Samos Anadolu'dan bir parça mı?
Samos, Yunan adaları arasında en yeşil olanlardan biri ve coğrafyasıyla Anadolu'yu andırıyor. Dağlık ve engebeli yapısıyla, sık ağaçlarla kaplı yemyeşil bir doğaya sahip. Bunun sebebi, bir zamanlar Anadolu'nun bir parçasıyken koparak bağımsız bir ada haline gelmiş olması. Hatta, Kuşadası'ndaki Dilek Yarımadası’ndan ayrılarak oluştuğu biliniyor. Bu yakınlığın en güzel örneği, Samos’taki Psili Ammos Plajı ile Kuşadası Güzelçamlı arasındaki yalnızca 1,5 kilometrelik mesafe. Bu yönüyle Samos, adeta Anadolu’nun doğal bir uzantısı gibi :)
Samos'un yeşil ve engebeli doğası
Samos'a (Sisam'a) nasıl ulaşılır?
Samos'a, Kuşadası'ndan ve Seferihisar'dan feribot seferleri mevcut. Biz Kuşadası'ndan geçtik. Seferleri sağlayan 3 feribot firması var: İdo, Meander Travel ve Tilos Travel. İdo'nun yeri Ege Port'un hemen önünde. Meander'in yeri de aynı şekilde yine Ege Port'un önünde, Kazım Usta Restoran'ın hemen üstünde. Feribot bilet fiyatları birbirinin hemen hemen aynısı. Biz, Meander Travel'ı tercih ettik. Hepsi aynı limandan, aşağı yukarı aynı saatlerde kalkıyor ve aynı limanlara gidiyor. Biz Eylül 2024'te gidiş-dönüş 45 Euro'ya biletlerimizi aldık.
Schengen vizemiz olduğu için biletlerimizi gitmeden bir gün önce almamızda bir sorun yaşamadık. Ancak, kapı vizesi ile seyahat etmeyi planlıyorsanız durum farklı. Böyle bir durumda, feribot firmasına gerekli evrakları en az bir hafta önceden iletmeniz gerekiyor. Özellikle yaz aylarında ya da resmi tatiller gibi yoğun dönemlerde seyahat edecekseniz, Schengen vizeniz olsa bile biletlerinizi önceden almanızda fayda var. Biz rahatça seyahat ettik, ancak feribotta tanıştığımız bir yolcu, Temmuz ayında feribotların ne kadar kalabalık olduğundan bahsetti. Öyle ki, oturacak yer bulamayan yolcular yerlerde ya da valizlerin üzerinde oturarak seyahat etmek zorunda kalmış. Samos’a geçince ise pasaport kontrolünden sadece 5 dakikada geçtik, ancak yoğun dönemlerde bu sürenin saatlere uzayabileceğini duyduk. Bizden söylemesi!
Samos’a giden hiçbir feribot arabalı değil. Bu nedenle, bizim gibi başka bir şehirden Kuşadası’na arabayla geldiyseniz, arabanızı Samos’ta geçireceğiniz süre boyunca Kuşadası’nda bir yere park etmeniz gerekiyor. Ancak burada önemli bir detay var: Ege Port, yani Kuşadası Limanı'nın kendi otoparkı yok ve yakın çevresinde de otopark bulmak oldukça zor.
Bu durumda, şehir merkezindeki otoparklara yönelmeniz gerekiyor. Örneğin, Derici Otel’in yan tarafında bir otopark bulunuyor ya da sahildeki Atatürk Heykeli’ne 20-30 metre mesafede bir başka otopark mevcut. Ancak, her iki durumda da limana biraz yürümeniz gerektiğini göz önünde bulundurmalısınız.
Kuşadası’ndan Vathy’ye feribotla yaklaşık 1 saat 15 dakikada ulaştık. Ancak, küçük bir not: Bu yolculuk zaman zaman oldukça dalgalı geçebiliyor. Biz giderken deniz son derece sakindi ve rahat bir yolculuk yaptık. Ancak dönüş yolculuğumuzda hava oldukça rüzgarlıydı ve dalgalar nedeniyle epey sarsıldık. Öyle ki, Samos’tan Kuşadası’na varana kadar adeta içim dışıma çıktı diyebilirim! Deniz tutmasına yatkınsanız, yanınıza bir önlem almayı düşünebilirsiniz.
Samos'a (Sisam'a) bilet alırken neye dikkat etmeli?
Samos seyahatinde dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, hangi limana gideceğinizi doğru seçmek. İlk bakışta, bir ada ne kadar büyük olabilir ki diye düşünüp adada tek bir liman olduğunu düşünebilirsiniz, ama durum pek öyle değil. Samos oldukça büyük bir ada ve feribotlar iki farklı limana yanaşıyor: Vathy ve Pythagorio (Pisagor). Bu nedenle, otelinizin veya araba kiraladığınız yerin hangi limana daha yakın olduğunu mutlaka kontrol edin ve biletinizi buna göre alın. Aksi halde, ada içinde uzun ve zahmetli bir ulaşım süreciyle karşılaşabilirsiniz. Planlama aşamasında bu detayı göz önünde bulundurmanız, keyifli bir tatil geçirmeniz için önemli :)
Samos'ta ada içi ulaşımı nasıl sağlamalı? Araba kiralama deneyimimiz nasıldı?
Samos’ta, görünürde minibüsler olsa da gerçekte durum biraz farklı. Otobüs saatlerinin olduğu bir tablo bulmamıza rağmen, ada içinde minibüsleri pek göremedik. Evet, otobüs durakları var; ancak ne saat bilgisi asılı ne de duraklarda minibüs bekleyen insanlar var. İlk gün bu durumu fark edince, ada içinde ulaşım için araba kiralamanın şart olduğuna karar verdik. Eylül ayında gitmiş olduğumuz için turist yoğunluğu azdı ve bu sayede biraz yüksek fiyatlarla da olsa kiralayacak araç bulabildik. Vathy Limanı’ndan çıkar çıkmaz, yan yana sıralanmış Pegasus, Aramis, Sixt gibi araba kiralama firmaları dikkatimizi çekti. Biraz ileride Manos ve Vathy çarşısının içinde On Time gibi seçenekler de mevcut. Biz, Manos’tan araç kiralamayı tercih ettik. Tercihimizde en büyük etken, orada çalışan Zeliha adında bir Türk kadının olmasıydı. Ada içinde bir sorun yaşarsak, derdimizi daha kolay anlatabileceğimizi düşündük. Kasko dahil olmak üzere, günlük 60 Euro’ya iki günlük bir araç kiraladık ve bu kararın ne kadar doğru olduğunu adayı keşfederken daha iyi anladık.
Araç kiralamada ada içinde araba kullanırken 3 önemli uyarıda bulundular:
1) STOP tabelasına mutlaka tam anlamıyla uymak gerekiyor.
Samos’ta STOP tabelası gördüğünüzde sadece yavaşlamak yetmiyor; aracın tekerlekleri tamamen durmalı. Bazı kavşaklarda polis memurları bekliyor ve tabelaya tam durmadan geçerseniz ceza yazabiliyorlarmış. Bu nedenle, tabelaya yaklaştığınızda mutlaka tam durduğunuzdan emin olun.
2) Adadaki tüm otoparklar ücretsiz.
Adanın tamamında otopark bulmak oldukça kolay ve hepsi ücretsiz. Yol kenarlarına park etmiş araçlar görseniz bile, park yapılmaz tabelası olmayan yerlere kesinlikle park etmeyin. Bu da cezaya neden olabiliyor. Neyse ki adada yeterince geniş ve rahat park alanları mevcut, bu yüzden park yeri bulma konusunda endişelenmenize gerek yok.
3) Navigasyon yerine tabelalara güvenin.
Araç kiralama firması bize, adada navigasyon kullanmamamız gerektiği konusunda uyardı. Bunun sebebi, navigasyonun sizi toprak yollara yönlendirebilmesi ve bu yolların küçük araçlarda hasara yol açabilmesi. Ancak endişe etmeyin, tabelaları takip ederek adadaki tüm önemli yerlere kolayca ulaşabilirsiniz. Ayrıca, tabelalar genellikle net ve yön bulmayı kolaylaştırıyor.
Samos'ta (Sisam'ta) nerede konaklamalı?
Samos’ta konaklama için genel olarak 4 Bölge var diyebiliriz: Vathy, Kokkari, Pisagor ve Karlovassi.
Biz, Vathy’de yer alan Mirini Otel’de kaldık. Bu otel, Türk turistler arasında oldukça popüler ve konaklayanların neredeyse tamamı Türk’tü. Otel ve bölge hakkındaki izlenimlerimiz şöyle:
Avantajları:
Muhteşem manzarası: Otelin manzarası gerçekten inanılmazdı, adeta büyülendik!
Yakındaki plaj: Otele yürüme mesafesinde (3-4 dakika) yer alan Gagou Plajı bulunuyor. Denizi çok güzel. Esasen, Samos’ta girdiğimiz hiçbir deniz kötü değildi. Vathy’de denize girilebilecek en bilindik plaj burası.
Fiyat-performans: Booking üzerinden kahvaltı dahil geceliği 85 Euro ödedik. Kahvaltısı çok güzel olmasa da, idare ettik.
Yakındaki mekanlar: Otelin çevresinde, yemek için meşhur Welcome Restoran ve kokteyl keyfi için önerilen Escape Music Club gibi seçenekler var.
Dezavantajları:
Vathy merkeze uzaklık: Otel, Vathy merkezine yürüme mesafesi olarak 25-30 dakika kadar sürüyor. Araba ile ulaşım bir sorun değil, ama yürüyerek indiğiniz durumda, akşam yemeğinden sonra yürümek biraz uzun gelebiliyor.
Plaj alternatifi az: Otelin bulunduğu bölgedeki tek düzgün plaj Gagou Plajı. Bu otelin değil, Vathy’nin genel bir dezavantajı. Örneğin, Kokkari ve Pisagor taraflarında daha fazla plaj alternatifi bulunuyor.
Sonuç olarak, kaldığımız otelden ve bölgeden kesinlikle pişman olmadık; manzara, plaj ve fiyat-performans açısından memnun kaldık. Ancak, bir sonraki Samos seyahatimizde Kokkari veya Pisagor bölgesinde konaklamayı düşünebiliriz, özellikle plaj seçeneklerinin daha fazla olması sebebiyle. Her iki bölge de deniz severler için daha fazla çeşit sunuyor.
Mirini Hotel'den Samos Manzarası
Samos'a (Sisam'a) ne kadar zaman ayırmalı?
Kesinlikle, bu tür bir tatil tamamen kişisel beklentilere ve tercihlere bağlı. Biz 1 hafta boyunca Samos'ta kaldık ve kesinlikle sıkılmadık. Ancak, hafta sonu tatili yapmak isteyenler için ya da daha kısa bir tatil planı olanlar için Samos’taki keyifli bölgeleri keşfetmek elbette mümkün.
Eğer daha kısa bir süre kalmayı planlıyorsanız, 3-4 gün aslında çok ideal olabilir.
Vathy'de 1 gün: Gaggou Plajı'nda denize girip, akşam saatlerinde Vathy merkezi gezilebilir.
Kokkari'de 1 gün: Kokkari tarafındaki güzel plajların keyfini çıkarıp, Kokkari’nin güzel sokaklarında dolaşabilirsiniz.
Pisagor'da 1 gün: Pisagor tarafındaki plajlarda oldukça güzel. Burada denize girip, Pisagor'un tarihi ve renkli sokaklarını keşfedebilirsiniz.
Karlovasi ve Manolates köyü: Bir gün de Karlovasi ve Manolates gibi daha sakin, geleneksel Yunan köy ve kasabalarını gezebilirsiniz.
Böylece, 3-4 gün içinde Samos'un farklı yönlerini görmek ve keyifli bir tatil yapabilirsiniz. Bunları haftasonuna sıkıştırmak istiyorum Meltem derseniz, o da olabilir. Çünkü en nihayatinde bu bahsettiğim yerler çok büyük yerler değil.
Samos'ta (Sisam'ta) yeme-içme olaylarına dair: Ne yiyelim, ne içelim, bunları nerelerde yapalım? Güncel ücretler ve dahası
Gelelim en sevdiğim kısma. Yaşasın yemek yemek. Deniz ürünleri seviyorsanız, Samos size bunu fazlasıyla sunacaktır. Sevmiyorsanız da, size hitap edecek şeyler elbet var.
Vathy tarafındaki kafe, dondurmacı ve restoran:

Τέλειον plus (Teleion plus): Ben Gyros seviyorum arkadaşlar. Türkiye'de tavuk döner pek yemem ama Yunan'a gidince seviyorum. Çünkü, bizim standart tavuk dönerlerimiz gibi olmuyor. İçi yoğurt soslu, pide ekmeği arasına ve dolu malzemeli oluyor. Vathy meydanda, Teleion, güzel gyros yemek için doğru adreslerden biri. Biz burada, klasik gyrosdan farklı olarak, Skepasti Gyros (8,5 Euro) sipariş verdik. Tavuk döner, pita ekmeği arasında, tost makinesinde hafifçe basılarak servis ediliyor. İki kişilik porsiyon, bizim için fazlasıyla doyurucu oldu. O kadar beğendik ki, ikinci gün de gidip gyros (3.60 Euro) yedik. Kişisel görüşüm, gyros'da güzeldi ama Skepasti Gyros daha güzeldi.

Yianni's Ouzeri-Το μαγαζί του Γιάννη: Şimdi, gönlümüzü fetheden ve Türklerin favori mekanlarından biri haline gelmiş bir tavernadan bahsedelim: Yianni's Ouzeri. Türklerin uğrak noktası demek o kadar doğru ki, kapısında Türkçe menü bile bulmanız mümkün. Hem yemekleriyle hem de Yunan eğlencesine dair beklentilerinizi karşılayacak atmosferiyle tam bir ziyafet sunuyor.
Biz gündüz vakti gittiğimizde yer bulduk ama akşam için mutlaka rezervasyon yapmanız gerektiğini söyleyebilirim. Özellikle perşembe, cuma ve cumartesi akşamları canlı müzik performansları oluyor, bu da atmosferi bir hayli renklendiriyor.
Biz ana yemek olarak ızgara çipura (12 Euro) ve musakka (8 Euro) tercih ettik. Musakka, bizimkilerden biraz farklı ve porsiyonu oldukça büyük; neredeyse bir ana yemek gibi diyebilirim. Mezelerinden ise caciki (4 Euro), Yunan salatası (7,5 Euro), biberli, feta peynirli acılı Yunan ezmesi (4 Euro) ve çam fıstıklı patlıcan salatası (5 Euro) söyledik. Yediğimiz her şey tek kelimeyle enfesti. Eğer Samos'a gelirseniz, bir akşamınızı mutlaka Yianni's Ouzeri’ye ayırın.

Garden (Κήπος Καφενείον Μεζεδοποτείον): Ahh, burayı tesadüfen bulmamıza rağmen, iyi ki bulmuşuz diyoruz. Gerçekten de bir yere gittiğimizde turistik değil, yerlilerin gittiği yerlere gitmeye bayılıyorum. Samos’ta da yerli halkın gittiği, onların tarzında yemek yiyip içebileceğiniz bir yer arıyorduk ve karşımıza çıkan bu mekan, tam da bunu yapabileceğiniz yerdi. Burada, kendinizi bir Samos’lu gibi hissedebileceğiniz mekanlardan birine adım atmış olduk.
Burası Arkeoloji Müzesi'nin hemen karşısında, tatlı bir çay bahçesi. Oturduğumuzda fark ettik ki, mekandaki tek turist biziz. Çoğunluğu, spor sonrası bir şeyler içmeye gelenler ve arkadaş buluşmalarına gelen Samos’lu yerel halktan oluşuyor. Yediklerimiz, beğendiklerimiz ve güncel fiyatları şöyle: Frappe, 3 Euro; Ntakos salata (Altında ekmek, üstünde domates ve feta peyniri ile), 7 Euro; Chickpea balls (nohut köftesi), 5,5 Euro; Limonata: 3,5 Euro.

Ζεν Σάμος: Yemeğe çıktığımız ilk akşam, asıl hedefimiz Yianni's Ouzeri olsa da, kapalı olduğunu görünce kendimizi bir anda farklı bir mekanda bulduk. Neden mi? Çünkü pazar akşamıydı ve pazar günleri, dışarıda olduğumda hala alışamadığım bir gerçek var: Yurt dışındaki bazı şehirlerde pazar akşamları, adeta hayalet şehir gibi oluyor. Pek çok yer kapalı, her şehirde olduğu gibi burada da neredeyse bütün dükkanlar kapanmıştı. Açık olan nadir restoranlardan birine, buraya oturduk. Konum olarak da oldukça güzel bir yerde, tam denizin dibindeydi.
Ben karidesli-midyeli makarna (14 Euro), Furkan ise ızgara çipura (13 Euro) sipariş etti. Ben yemeğimden pek memnun kalmadım - ki bu benim nadiren yaşadığım bir durumdur - ama Furkan yemeğinden gayet memnundu. Caciki ve Feta peyniri de söyledik (tabak başı 4,5 Euro), bunlar güzeldi. Bir daha gider miyim noktasında, açıkçası sanmıyorum.

Piccolo Posto: Vathy çarşıda dondurması çok lezzetli küçük bir dükkan. Topu 3 Euro.
Kokkari tarafındaki restoran:
Kokoras Seafront Restaurant Samos: En beğendiğimiz yerlerden biri şüphesiz burası. Denizin dibinde sıra sıra bir sürü restoran olsa da, araç kiralamadaki Zeliha hanımın tavsiyesi ile buraya geldik. İyi ki de geldik. Hem yemekleri güzel, hem çalışanları tatlıydı. Denizin dibinde, manzarası şahane. Fiyatlar şöyle: Izgara kalamar 18.50 Euro, kabak kızartma 4.90 Euro, Yunan Salatası 8.30 Euro, ballı feta peyniri 6.80 Euro, Caciki 4.50 Euro (Eylül, 2024). Burayı gerçekten ve canı gönülden tavsiye edebilirim.
Kokoras Seafront Restaurant Samos
Not: Tüm bloglarda Kokkari tarafındaki restoran olarak ''Meltemi'' tavsiye ediliyordu. Duyduğumuza göre, son zamanlarda özellikle Türklere karşı tavırları iyi değilmiş. O sebeple biz gitmekten vazgeçtik. Onun yerine Kokoras'a gittik, gayette memnun kaldık.
Pythagorion(Pisagor) tarafındaki dondurmacı ve restoran:
PitaGros (ΠίταGoras): Hem uygun hem lezzetli yemek tabiki, gyros ve souvlaki. Çöp şiş tavuksa adı Souvlaki, tavuk döner ise adı Gyros. PitaGros da, Pisagor tarafında güzel Gyros ve Souvlaki yiyebileceğiniz bir mekan. Adedi 3.6 Euro (Eylül, 2024).

Luigi: Pisagor'da ana cadde üzerindeki bu dükkanın dondurmalarına bayıldık. Topu 3 Euro, iki topu 5.5 Euro (Eylül, 2024).
Tavern Maritsa: Buraya biz oturmadık ama adada yaşayan yerli birinin tavsiyesi üzerine, notlarımıza eklemiştik. Pisagor tarafında akşam yemeği için mekan bakarsanız, burayı değerlendirebilirsiniz.
Samos (Sisam) Gezi Rehberi - Samos (Sisam) Gezilecek Yerler
Samos'ta gezilecek şehirler ve köyler var. En popülerlerine bakalım:
Vathy Şehri
Pythagoras Vathy Merkez Meydanı: Vathy'nin ana meydanı burası. Etrafında kafeler, restoranlar bulunuyor. Özellikleri akşamları baya hareketli. Meydanda bir de aslan heykeli var. Bu heykel, adanın simgelerinden biri ve Samos'un özgürlük ruhunu temsil ediyormuş. Özellikle, 19. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'na karşı verilen bağımsızlık mücadelesini onurlandırmak için yapılmış. Samos halkının bağımsızlık ve direnişine ithafen yerleştirilmiş bir anıt olarak da kabul edilmekteymiş. Konum için tıklayınız.

Arkeoloji Müzesi: Antik Yunan ve Roma eserlerinin sergilendiği müze. Aynı zamanda Hera Tapınağı’ndan kalma eserleri de içeriyor. Müzenin resmi sitesinden gideceğiniz zaman ait güncel bilgileri teyit edebilirsiniz. Linki şurada.
Agios Nikolaos Metropolitan Kilisesi: Şehrin metropol kilisesi. Aziz Nikolaos, bu kilisenin koruyucu azizi olarak kabul edilirmiş. Kilise, 19. yüzyılın ortalarında, 1779'dan kalma bir şapelin bulunduğu yere inşa edilmiş. Vathy meydana çok yakın. Ziyaret etmek isterseniz, konumu şurada.

Kokkari Şehri
Samos’un en popüler yerlerinden biri de Kokkari. Konum olarak, adanın kuzey kıyısında yer alıyor. Dar ve dolambaçlı sokaklarda yürüyerek, pastel renklerle boyanmış geleneksel Yunan evlerini görebilirsiniz. Berrak sularında yüzmek ve bence konaklama için, Kokkari ideal bir yer. Ama dediğim gibi, burada liman yok. Vathy ya da Pisagor limanına gelip, oradan arabayla bu tarafa geçmeniz gerekiyor. Normalde 1 saate gezersiniz. Yarım gününüzü ayırsanız, daha keyifli olur.
Pthagorio Şehri
Pythagoria, Samos’un limanı olan diğer şehri (diğeri ise Vathy). Feribotların yanaştığı iki noktadan biri burası. Eğer konaklamanızı Pythagoria’da planladıysanız, feribot biletinizi bu limana almayı mutlaka göz önünde bulundurun, aksi halde gereksiz bir yolculuk yapmak zorunda kalabilirsiniz. Pythagoria’da neler yapılır sorusuna gelirsek: Diğer Samos şehirleri gibi burası da oldukça küçük ve şirin. Şehri yaklaşık 1 saatte rahatlıkla gezebilirsiniz. Ancak burada konaklamak gayet mantıklı bir seçenek. Şehir merkezi, çarşısı, restoranları, kafeleri ve civardaki güzel plajlarıyla Pythagoria, konaklamak için ilk üç sırada, hatta limanı olması açısından ilk iki sırada yer alıyor diyebilirim.
Göreceğiniz çok spesifik noktalar ise şöyle;
The Blue Street: Özellikle sosyal medyada popüler olan bu sokak, Pithagorio'da yer alıyor. Samos'un en 'instagrammable' noktalarından biri burası. Turistik olması dışında başka bi olayı var mı diye bakındıysam da, gördüğüm kadarıyla yok. Turist eylemece noktası. Konum için tıklayın.
Pythagoras Heykeli: Pthagorio, tarihteki ünlü matematikçilerden Pisagor'un doğduğu yer. Bu sebeple sahilde bir de heykeli var. Heykelde, Pisagor bir dik üçgenin katetleriyle hizalanmış ve hipotenüsünde Pisagor teoremini gösteren yazılar var. Konum için tıklayın.

Karlovasi Şehri
Karlovasi şehri, eski ve yeni Karlovasi olarak ikiye ayrılıyor. Liman tarafı eski Karlovasi ve açıkçası pek bir şey yok. Kafeler, restoranlar, alışveriş yerleri yeni Karlovasi tarafında.
Osmanlı zamanında burada deri fabrikaları varmış. Deri çarıklar burada üretilir ve buradan uzak yerlere gönderilirmiş (Liman olduğundan dolayı). Bugün hala o deri fabrikaları Karlovasi'de duruyor ve yanlarından geçerken ağır bir koku hala mevcut. Biz gelmişken, görmeden dönmeyelim diyerek, Karlovasi'ye de uğradık ama en az durduğumuz yer oldu.
Manolates Köyü
Manolates Köyü, Samos’un tipik dağ köylerinden biri olup, diğer yerleşimlerin aksine yüksek bir konumda yer alıyor. Bu nedenle, arabasız ulaşım pek mümkün değil. Birkaç trekking yolu olsa da, yürüyerek tırmanmak oldukça zahmetli olabilir. Köyün hemen girişinde ücretsiz bir otopark bulunuyor, aracınızı buraya bırakıp, köyün dar ve dolambaçlı sokaklarında yürüyerek gezmeye başlayabilirsiniz.
Manolates, 1700'lü yıllarda nüfus artışı ile kurulmuş ve adada birkaç benzer dağ köyü olsa da, en popüler olanlardan biri burası. Şirince ve Safranbolu’yu andıran bir havası var. Köyden, ucuz bucaksız orman ve deniz manzarası izleyebilirsiniz. Manolates’in tepe noktalarından birinde, İzmir’in Seferihisar-Gümüldür kıyılarını görebileceğiniz bir manzara var.
Köyü gezdikten sonra, Loukas Tavern adlı işletmeye uğrayıp biraz soluklanabilirsiniz. Burası, harika bir manzaraya sahip, gerçekten çok güzel bir mekan. Biz burada Frappe (3,5 Euro) içtik. Frappe’si mükemmel olmasa da, manzara karşısında keyfini çıkarmak hakikaten çok keyifli. Burada geçirilen birkaç dakika, Samos’un güzelliklerini tam anlamıyla hissetmenizi sağlıyor :)
Şahane plajları ve konumları
Samos'ta kıyı kanunları o kadar güzel işliyor ki, plajların belirli bir bölümü, işletme olsa bile, havlunuzu serip rahatça yatabileceğiniz ücretsiz alanlara ayrılmış. İster küçük ister büyük bir alan olsun, her plajda mutlaka ücretsiz denize girebileceğiniz bir köşe var. Beach club diye, giriş ücreti olan bir yere biz rastlamadık. Gidiyosunuz, plaj halka açık. Şezlongta uzanmak isterseniz, ücretini ödüyorsunuz, istemezseniz, şezlongların olmadığı bölümde havlunuzu serip uzanıyorsunuz.
Samos'un plajlarında, genellikle, yüksek sesli müzik ya da rahatsız edici gürültü yok. İşletmelerin çoğunda, ses seviyesi minimumda tutularak, ortamın sakinliği korunuyor. Buralar çoğunlukla, sadece denizin ve doğanın keyfini çıkarabileceğiniz, sessiz ve huzurlu bir atmosfer sunuyor. Eğer sakin bir tatil arıyorsanız, Samos’un plajları tam size göre!
Vathy tarafındaki plajlar:
Gaggou beach (Paralia Gaggou): Adanın en bilindik plajlarından biri burası. Diğer plajlar da mevcut olsa da, genellikle yolları kötü olduğu için tercih edilmiyormuş gördüğümüze göre. Gagou Plajı, merkeze ve Vathy limanına 20-25 dakika yürüme mesafesinde, oldukça güzel bir plaj. Eğer balıklarla, pırıl pırıl bir denizde yüzmek isterseniz, burası doğru adres. Plajın girişi taşlık, ancak ilerledikçe kumlu bir alan başlıyor.
Bizim kaldığımız Mirini Otel’e, 3-4 dakika yürüyüş mesafesinde olduğu için plaja oldukça kolay ulaştık. Plajın genel düzeni oldukça güzel ve temiz. Burada bir işletme bulunuyor, fakat aynı zamanda havlunuzu serip yatabileceğiniz boş alanlar da mevcut, böylece biraz daha sakin bir ortamda vakit geçirebiliyorsunuz. Plajın en sağ kısmında bulunan boş bir inşaat alanından uzak durmakta fayda var, o tarafta çok fazla insan yok ve pek hoş bir görüntü sunmuyor. Konum için tıklayın.
Kokkari tarafındaki plajlar:
Samos'un en güzel plajlarının 3'ü Kokkari'de.
Kokkari plajı (Paralia Kokkari): Oldukça uzun bir plaj. Girişi taşlık. Plaj boyu çok sayıda butik otel var. Otellerin şezlongları olsa da, ücretsiz bir şekilde havlunuzu serip, uzanabileceğiniz alanlar fazlasıyla mevcut. Konumu için tıklayın.
Kokkari plajı, Eylül 2024
Lemonaki: Tsamadou ve Kokkari arasında kalan en meşhur ve güzel plajlardan biri. Kokkari plajına da yakın. Andreas Place adında bir işletme de mevcut. Konumu için tıklayın.
Tsamadou: Kokkari'de olan en güzel plajlardan biri de burası. Arabanızı yolun kenarında bir yere parkedip, plaja dik bir yerden, biraz yürüyerek inmeniz gerekiyor. Plaj uzun ve 3 işletme var. En solunda Navagos Beach, ortasında başka bir işletme, en sağdaki ise Paradise Beach. Paradise beach işletmesi çıplaklar plajı olarak geçiyor. Biz burada herhangi bir işletmede oturmadık. Ücretsiz olarak havlunuzu serip girebileceğimiz geniş alanlar mevcuttu, biz de öyle yaptık. Konumu için tıklayın.
Pythagorion(Pisagor) tarafındaki plajlar:
Glykoriza Plajı (Paralia Glikoriza): Pek popüler olmasa da, bence Samos'un en güzel plajlarından biri de tartışmasız burası. Normalde bu kadar kesin ve net pek konuşmasam da, burası için bunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Havlunu serip uzanmalı yeri biraz dar. Bu sebeple biz şezlong ve şemsiye kiraladık. 2 Şezlong 1 şemsiye 8 Euro (Eylül, 2024). Girişi az taşlık, sonrası kumluk ve göz alabildiğine berrak. Burada yüzmesi, dev bir akvaryumda balıklarla beraber yüzmek gibi. Bir daha Samos'a gidersek, denize girmek için en az bir gün daha kesinlikle gitmek isterdim. Konumu için tıklayın. Burada aynı zamanda Hotel Glicorisa Beach adında bir otel de var. Konaklama için değerlendirebilirsiniz.
Pythagorion Beach: Konum olarak, Pisagor heykelinin hemen arkasında bulunuyor. Ana caddeyi bitirip, sola dümdüz ilerlediğinizde çıkacağınız yer burası. Uzun bir plaj. Yan yana birkaç restoranı da var. Restoranda bir şeyler yiyip, tekrar denize girebilir, restoranların şezlonglarından faydalanabilirsiniz. Çocuklu aileler için en ideal yer burası. Hem kumluk, hem denizi sığ.
Karlovasi tarafındaki plajlar:
Potami Plajı: Karlovasi’nin en popüler plajlarından biri. Biz denize girmek için burayı tercih etmesek de, otelinizi bu taraflarda tutmuşsanız, burada da denize girebileceğiniz bir plaj olduğunu bilin.
Schengenimiz de var, zamanımız da. Diğer adalara nasıl geçeceğiz?
Blue Star Ferries, Yunan adaları arasında ulaşımı sağlayan firma. Maalesef, çok fazla günü birlik git-gel seçenekleri yok. Ama Schengen'iniz var, zamanınızda uzun ise, Yunan adaları arasında dolaşmak için, bu firmaya bakabilirsiniz. Resmi sitelerinin linkini ekliyorum.
Son sözler,
Samos rüzgarlı bir ada. Ama bu şansınıza göre de değişkenlik gösterir. Biz ilk günler hiç rüzgara maruz kalmamakla birlikte, dönüş günümüzde yürümemizi zorlaştıracak kadar şiddetli rüzgara denk geldik. Feribotla, sallana sallana yolculuk yaptık. Hepimiz indiğimizde perişan olmuştuk. Umarım siz böyle bir hava koşuluyla karşılaşmazsınız.
Samos'ta Wine Museum'da var. Ancak biz sitesine baktığımızda bireysel ziyaretçilere kapalı olduğunu, sadece gruplara önceden rezervasyonla açık olduğunu yazmışlardı. Biz o sebeple gidemedik. Güncel bilgi için, linkini şuraya ekliyorum.
Pisagor'un doğduğu yer olmasından dolayı, evinize buradan götürebileceğiniz özel bir şey de var: Pisagor'un adalet kupası. Suyun fazla dolmaması için, bir tür hileli kupa. Bu kupanın çalışma prensibi, suyun sadece belirli bir seviyeye kadar doldurulmasına izin verir, ancak bu seviyeyi aşarsa, tüm içeriği hızla dökülür. Amaç, "aşırıya kaçmanın" sonucunun olumsuz olacağına dair bir uyarıda bulunmakmış. Su her zaman belli bir miktarda doldurulmalıdır ki, aksi takdirde var olan su da dökülür. Bu kupa, aynı zamanda adalet ve ölçülülük temalarına dair bir metafor olarak kullanılıyor.
Son olarak, yol kenarlarında giderken belli aralıklarla mini anıtlar dikkatinizi çekecektir. Ben bunları gördüğümde çok şaşırdım, çünkü yolun kenarlarında belli yerlerde bu dini simgeler var. Araştırdığımda gördüm ki, Samos'ta kazada ölenlerin anısına böyle anıtlar yapılıyormuş. Bazılarının içinde kişisel eşyaları, resimleri gibi itemler de olabiliyormuş.
Son olarak, daha fazla görsel detay için, instagram sayfamızdaki profile sabit Samos hikayelerine de göz atabilirsiniz. Tabi, takip ederseniz, daha makbule geçer :)
Buraya kadar geldiyseniz, zaten Samos planınızı çoktan yapmışsınızdır.
Umarım keyifli bir tatil olur.
Sevgiler,
Meltem
Commentaires